Yunan Mitolojisinde Zeytin Ağacı
Atina’nın kurucusu ve ilk kralı yarı insan yarı tanrı Cecrops, şehrin temsilcisini belirlemek ister. Bu önemli görev için Olimpos tanrıları arasında iki güçlü aday vardır. Denizlerin tanrısı Poseidon ve Bilgelik tanrıçası Athena. Kral bu iki aday arasında seçim yapamaz, bu nedenle bir yarışma önerir. Her iki aday da şehre bir armağan getireceklerdir, hangi armağan daha değerli bulunursa o tanrı şehrin temsilcisi olmaya hak kazanacaktır. Poseidon hemen mızrağını toprağa saplar, sapladığı yerden sular fışkırır ve birden bir gölet oluşur. Ama ne yazık ki su tuzludur ve şehre hiç faydası olmaz. Sıra Athena’ya geldiğinde, yere eğilir ve toprağa bir zeytin fidesi diker. Tanrıçanın gücüyle bir anda büyüyen ağaç kralı ve şehirlileri büyüler. Bu ağacın gölgesinde dinlenip serinlenir. Meyvesinden çıkan zeytinyağı, aydınlanmak için ya da yemek yapımında kullanılabilir. Gövdesi ev yapımında ya da yakarak ısınmak için işe yarar. Böylesi faydalı bir ağacı şehre kazandıran Athena, şehrin temsilcisi olarak seçilir ve şehir bundan böyle onun adıyla anılır. Zeytin ağacı da barışın ve bilgeliğin sembolü sayılır.